Güneş'in yörüngesinde dolaşan birçok kuyruklu yıldız ve astreoid bulunuyor. Astreoid ve kuyruklu yıldızların da çevrelerinde küçük taş ve metal parçaları bulunuyor. Bu cisimler dünyaya yaklaştıklarında çekim gücüne karşı gelemeyip atmosferimize giriyorlar. Atmosfere girdiklerinde saniyede 71 kilometreye ulaşabilen bu cisimler yanıyorlar. Eğer yeryüzünden 65-120km yükseklikte halen yanıyorlarsa çıplak gözle izlenebilir oluyorlar.
Atmosfere giren bu meteroidler eğer çok miniklerse, yeryüzüne ulaşmadan kül oluveriyorlar. Ama eğer büyüklerse gökyüzünde patlayarak yeryüzüne kadar ulaşabiliyorlar. Şahit olunan en büyük patlama 1908 yılında Sibirya'da Tunguska nehrinin 10km yukarısında patlayarak düşen ve 32km'lik bir alanı yakan meteoriddir.
Tunguska |
Dünyada bu tip 150 krater bulunmaktadır. Tunguska haricindeki diğer patlamaların çoğu 65 milyon yıl öncesine ailt olduğu düşünülen çarpışmalardır. Bilinen en büyük çarpışma Meksika Yucatan Chicxulub'daki çapı 300km büyüklüğündeki kraterdir. Bu çarpışma sonucu atmosfere karışan toz ve partiküllerin iklim değişikliğine sebebiyet verdiği ve dinazorları yok ettiği düşünülmektedir.
Chicxulub krateri |
Bu gece izleyeceğimiz meteor yağmurunu ise 3200 Phaethon'a borçluyuz. İsmini Yunan mitolojisindeki güneşi temsil eden Helios'un oğlu Phaeton'dan alan bu astreoid güneşin yörüngesinde dolaşan sönmüş bir kuyruklu yıldız. Phaeton isminin verilmesindeki amaç ise güneşe en çok yaklaşan cisim olmasından kaynaklanıyor.
No comments:
Post a Comment